26 Aralık 2011 Pazartesi

Göcek Koyları

03.09.2011

Dün Meis'ten ayrılıp Soğuksu'ya kadar olan yolculuğumuz çok uzun ve yorucuydu. Arada verdiğimiz birkaç yüzme molasının en keyifli anlar olduğu 12 saatlik bir yolculuktan sonra akşam karanlık basarken Soğuksu'ya vardık. Aynı yerde aynı güzellikte akşam keyfimizi yaptıktan sonra da uyumadık, adeta bayıldık.

Sabah erken kalkıp buz gibi suda yüzdükten sonra saat 9 gibi bir sonraki hedefimiz olan Tersane Adası'na çevirdik rotamızı. Rakı ve buz hasretiyle, ve başlama saatimizi biraz geçirmiş olarak saat 1 gibi adanın kuzeybatısında aynı adla anılan koya vardık. Burada koyun iki yakasına da kıçtan kara olabileceğiniz gibi, adadaki tek restaurantın iskelesine de bağlanabilirsiniz. Su çok güzel, hava da sıcak olduğundan yüzerek gitmek üzere açıkta bağlanmayı tercih ediyoruz biz.



Susuzluğumuzu gidermek için kıyıdaki tek restauranta çıkıp bir 20'lik ve birkaç mezenin yanı sıra bir de köfte söyleyip kendimizi çardağın gölgesine bırakıyoruz. Bir ailenin işlettiği oldukça şirin bir yer burası, lezzetli olduğu gibi taze de herşey. Meze için patlıcanları biz gittikten sonra közlediler, yanında da fırından yeni çıkmış sıcak köy ekmeği; insan daha ne isteyebilir ki?

Sonra, her güzel yere olduğu gibi, içimiz biraz buruk buraya da veda edip geceyi geçireceğimiz Taşyaka Koyu'na doğru seyre koyuluyoruz. Seyir dediysek de 1 saat sonra varıyoruz oraya. Burası da harika bir koy, ve tekne sayısına bakıldığında birçok kişinin aynı fikirde olduğunu anlamak zor değil. Burada da tek restaurant var kıyıda, iskelesine bağlanıp çarşaf gibi denizde biraz yüzüyor ve dinleniyoruz. Akşamın rengi karşı kayalıklarda kızıla dönerken de Nomad Restaurant'a çıkıyoruz. Burada da herşey Soğuksu'da olduğu gibi fix menü ve son derece tatmin edici. Herşey çok güzel ancak yarın karaya dönecek olmanın verdiği hüzün ve huzursuzluk az da olsa üzerimize çöküyor. Bir de 20'lik Ala Rakı söylüyoruz gecenin sonunda, ilk defa denemek için; gayet başarılı buluyoruz ve bu güzel içkiyle, şeker gibi bir Eylül akşamında, bir sonraki sefere daha çok zamanı denizde geçirebilme dileğiyle bitiriyoruz bu muhteşem tatili.





Kestim kılıcımla karanlığını dibin 
Yakamoz içinde bıraktım suları 
Ah aysız gecelerde olur ne olursa 
Sırtımda bir zıpkın yarası 
Alın beni mor kuşaklı bir takaya götürün 
İri gözlerimde keder 
Kılıcımda hüzün 
satın beni, satın beni 
Rakı için 


Halim Şefik Güzelson

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder